Reci Olayının Gerçekleştiği Yer

SESLİ DİNLE
YAZIYI BÜYÜT
YAZIYI KÜÇÜLT

İslâm’ı öğretmek ve Kur’an nuruyla insanları tanıştırmak üzere yola çıkmışlardı. Altı kişi idiler. Başlarında Asım b. Sabit (r.a.) vardı. Peygamber Efendimiz tarafından görevlen- dirilmişlerdi. Hz. Peygamber (s.a.s.), kendilerine İslâm dinini öğretecek kişiler isteyen bazı Arap kabilelerine Kur’ân’ı ve İslâm’ı öğretsinler diye onlara görev vermişti. Medine-i Münevvere’den ayrılan altı kişilik bu sahabi grubu, Mekke-i Mükerreme yakınlarındaki Usfan’a vardıklarında ihanete uğ- radılar. Huzeyl kabilesinin Beni Lıhyan koluna mensup müş- rikler, yüz kişilik bir birlikle Reci mevkiinde bir su başında onları kuşattı. Müşriklerin geldiğini gören bu altı seçkin insan orada bulunan bir tepecikte sırt sırta vererek şehit oluncaya kadar savaşma pozisyonuna geçtiler. Müşrikler, teslim olurlarsa hiçbirini öldürmeyeceklerine dair söz verdiler. Mevcut çaresizlik içerisinde içlerinden Zeyd b. Desine, Hubeyb b. Adiy ve Abdullah b. Târık verilen söze güvenerek teslim oldu. Asım b. Sabit, Mersed b. Ebi Mersed ve Halid b. Bükeyr ise teslim olmadılar. Asım b. Sabit (r.a.) şehid edilmeden önce;

‘Allah’ım, durumumuzu Elçine (s.a.s.) haber ver’ diyerek şöyle dua etti: ‘Allah’ım! Ben Senin dinini koruyor ve onu savunuyorum. Sen de benim etimi, kemi- ğimi (bedenimi) koru. Allah düşmanların- dan hiçbirisinin ele geçirmesine fırsat verme.’ Sonra ileri atılıp vuruşarak iki arkadaşıyla birlikte şehit oldu. Teslim olanlar ise ihanete uğradılar. Müşrikler sözünde durmadı. İçlerinden biri, kendilerinin Mekkeli müşriklere teslim edilmek üzere götürüldüklerini anlayınca bağlarından kurtularak çarpışa çarpışa şehit oldu. Diğer ikisi ise Mekkeli müşriklere teslim edildi ve işkenceyle şehit edildiler.

Rivayetlere göre Uhut savaşında öldürdüğü müşrikler ne- deniyle Mekkelilerin Asım’ın cesedini elde etmek istediklerini, bunun için mükâfatlar vaat ettiklerini öğrenen Huzaalılar il- ginç bir şekilde Asım (r.a.)’ın cesedini bir türlü elde edememiş- lerdir. İlk önce bir arı kolonisi şehidin cesedine kimseyi yaklaş- tırmamış, daha sonra da şiddetle yağan yağmur suları cesedi almış götürmüş ve şehidin cesedi asla bulunamamıştır.

Bu sahabilerin şehit edildiği yer, Usfan’a varmadan yedi sekiz km. öncedir. Hemen yanı başında şehit edildikleri su, hâlâ aynı yerde kuşları ve diğer hayvanları sulamaya devam etmektedir. Mekke-Medine yolculuğu sırasında Usfan’a yakın Racî mevkiinin yakınından geçerken bu yiğit sahabilerin İslâm’ın nurunu insanlara ulaştırmak için nasıl hayatlarını feda ettik- lerini düşünmeli ve onların İslâm adına yaptıkları fedakârlık- ları hatırlamalıdır.